Boksör kırığı tanısı konulan hastanın tedavisi ortopedi hekimlerince uygulanmaktadır. Tedavi seçenekleri atel veya cerrahi tedavi olarak ikiye ayrılır.
İçindekiler:
Boksör Kırığı Nedir?
El ve ayaklarda bilek kemiklerimiz ile parmaklarımızı birleştiren kemiklere tarak kemikleri denir. Elde beş adet tarak kemiği bulunur. Çeşitli travmalar sonucu bu kemiklerde kırıklar gerçekleşebilir. Elde beşinci tarak kemiğinin parmağa yakın alanında gelişen kırıklara boksör kırığı denir. Boksör kırığının diğer ismi beşinci metakarp kırığıdır. Bu kırıklar açık veya kapalı kırıklar olarak gelişebilir.
Boksör Kırığı Neden Olur?
Boksör kırıkları hemen her zaman travmalar sonucunda gelişir. Bu travmaların en sık görüleni sert bir objeye yumruk atmaktır. Bunun dışında spor yaralanmaları, basit düşmeler ve iş kazaları diğer nedenler olarak sayılabilir.
Boksör Kırığı Belirtileri
Boksör kırığı gelişen hasta ilk anlarda şiddetli bir ağrı hissetmeyebilir. Saatler içerisinde elin sırt kısmının dış tarafında şişlik, deforme görünüm, kızarıklık ve ağrı belirir. Sonrasında ağrı ve şişme giderek artabilir.
Boksör Kırığı Tanısı
Ortopedi ve travmatoloji hekimleri veya acil tıp hekimleri tarafından boksör kırığı tanısı konulur. El travması ile polikliniğe başvuran hastada öykü ve fizik muayene sonrası çekilen üç yönlü el röntgeni ile kesin tanı konulmaktadır.
Boksör Kırığı Tedavisi
Boksör kırığı sonrası kırık uçlarında açılanma ve eğrilik oluşmuş ise önce bu kırık düzeltilir (redüksiyon), sonrasında ise uygun pozisyonda kısa kol atele alınır. Hastanın kırığı atel içerisinde haftalık olarak röntgen ile kontrol edilir. Ortalama dört hafta sonra atel sonlandırılır ve rehabilitasyon egzersizleri başlanır.
Eğer kırık uçları çok parçalı veya redüksiyon denemesi başarısız olması halinde cerrahi tedavilere başvurulur. Cerrahi tedaviler genelde kapalı olarak skopi görüntülemesi altında “K” telleri ile yapılır.
Boksör Kırığı Ameliyatı
Operasyon sonrası yaklaşık üç hafta atel uygulaması ve sonrasında fizik tedavi uygulanmaktadır. Operasyonda konulan K telleri ise poliklinik şartlarında, ameliyatsız olarak, yaklaşık dört hafta sonra çıkarılmaktadır.